Dolar 41,4334
Euro 48,9206
Altın 5.030,28
BİST 11.331,75
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 26°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
26°C
Parçalı Bulutlu
Per 25°C
Cum 22°C
Cts 21°C
Paz 20°C

Yalnız annelik: Bireysel değil, kitlesel sessizlik!

Yalnız annelik: Bireysel değil, kitlesel sessizlik!
22 Mayıs 2025 15:25

Türkiye’de 1,7 milyon kadının, çocuğuyla birlikte yalnız yaşadığını vurgulayan Tüm Emeklilerin Sendikası Bursa Yenişehir Şube Başkan Yardımcısı Erkan Erdem, yalnız anneliğin, bireysel bir durum değil, kitlesel bir sessizlik olduğuna dikkat çekti.

Gürhan ADANA / BURSA (İGFA) – Yalnız annelerin, diğer kadınlara göre iki kat daha fazla yoksulluk riskiyle karşı karşıya bulunduğunu belirten Tüm Emeklilerin Sendikası Yenişehir Şube Başkanı Erkan Erdem, DİSK-AR ve UN Women raporlarına göre, özellikle 0-6 yaş çocuğu olan kadınların, istihdamın en dışında kalan grubu oluşturduğunu söyledi. Erdem, “Öyle ki hem iş gücünden hem de sosyal politikalardan dışlanıyorlar” dedi.

Çoğu yalnız annenin sosyal güvenceden yoksun kaldığını dile getiren Erdem, “Yani sadece bugünü değil yarını da güvencesiz. Uzun yıllar kayıt dışı temizlik, bakım, ev hizmetleri gibi işlerde çalışan bu kadınlar emeklilik hakkından da fiilen dışlanmış durumda. Erkek egemen sistemin çizdiği emeklilik sistemi, ev içinde verilen emeği yok sayıyor. Bu kadınlar yaşlandıklarında ne bir birikime, ne bir maaşa, ne de insanca bir yaşlılık hakkına sahip oluyor. Sosyal güvenlik sistemi, yalnız anneleri ömrü boyunca çalıştırıyor ama sonunda bir ‘emekli’ bile saymıyor. Bu da yalnız anneliği sadece bugünün değil, yarının da yoksulluğuna mahkum ediyor” diye konuştu.

Türkiye’de 1,7 milyon kadın, çocuğuyla birlikte yalnız yaşadığına işaret eden Erdem, “Onlar için her sabah, sessiz direnişin bir günü daha başlıyor. Ama kimsenin duymadığı bir direniş bu. Ne madalya veriliyor ne teşekkür, sadece bir daha unutulma, yok sayılma, farkedilmeme.Sigorta yok, kreş yok, sosyal destek yok. Ama fatura her ay var. Her sabah okul servisi, her akşam boş tencere” dedi.

Yalnız anneliği, “yoksulluğun en kadın hali” diye tanımlayan Erdem, bazı annelerin, adliyelerde yıllarca süren nafaka davalarının sürüncemesinde hayatta kalmaya çalıştığını ifade etti.

“Bazıları 12 saat temizlik yapıyor ama hâlâ kirayı denkleştiremiyor.” diyen Erdem, “Her üç yalnız anneden ikisi, nafaka hakkını ya hiç alamıyor ya da mahkeme koridorlarında yıllarını yitiriyor. İcra takibine uğrayan dosyalar her geçen gün artıyor. Yalnız bırakılan bir kadının, sistemle olan tek ilişkisi, resmi evrak üzerinden süren bir sabır sınavı. Ve tüm bu yalnızlık, sadece ekonomik değil. Yalnız annelerin yarısından fazlası ağır depresyon ve kaygı bozukluğu yaşıyor. Aile desteği yok, sosyal dışlanma çok, geçim kaygısı ise sürekli. Ama onların gözyaşı, istatistik olarak bile kayda geçmiyor.Oysa çözüm belli:Her mahalleye ücretsiz kamusal kreş yapılmalı, yalnız annelere doğrudan gelir desteği sağlanmalı, kayıt dışı ev emeği için sosyal güvenlik teşviki getirilmelidir.” diye konuştu.

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.