Kamu Çalışanları Büyükşehirlerde Barınma Kriziyle Karşı Karşıya: “Maaş Yetmiyor, Ev Bulamıyoruz”

Artan kira fiyatları Türkiye genelinde geniş kesimleri etkilerken, büyükşehirlerde görev yapan memurlar ve kamu çalışanları da ciddi bir barınma kriziyle karşı karşıya. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi şehirlerde kiralık ev fiyatları maaşların çok üzerinde seyrediyor. Polisler, öğretmenler, hemşireler ve diğer kamu personeli, görev yerlerinde yaşamlarını sürdürebilmek için ya şehir merkezinden çok uzak yerlerde kalıyor ya da ikinci bir iş yapmak zorunda kalıyor.
2024 yılında yapılan son zamlarla birlikte ortalama bir memur maaşı 32.000 TL civarına yükseldi. Ancak İstanbul’da merkez ilçelerde ortalama kira bedeli 20.000 TL’yi aşmış durumda. Bu da kamu çalışanlarının gelirlerinin neredeyse yarısını kira giderine ayırmak zorunda kaldığı anlamına geliyor. Bazı bölgelerde bu oran %70’e kadar çıkıyor.
“İstanbul’a Atandım, Ev Bulamadım”
Yeni atanmış bir sınıf öğretmeni olan Esra Y., İstanbul’un Bakırköy ilçesine tayin edildiğinde yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor:
“Sevinçle atandım ama asıl zorluk buraya geldikten sonra başladı. Bakırköy’de kiralar 20 bin TL’den başlıyor. Kendi başıma tutmam imkânsızdı. Üç öğretmen bir araya gelip küçük bir daire tuttuk. Yine de maaşımın yarısından fazlası sadece kiraya gidiyor. Ulaşım, yemek, faturaları saymıyorum bile.”
Bu durum sadece yeni atanan personeller için değil, uzun yıllardır aynı şehirde çalışan kamu emekçileri için de geçerli. Pek çok kişi artık merkez ilçelerde kalamıyor, şehir dışındaki ilçelere ya da başka illere tayin istemek zorunda kalıyor.
“Polis Memurları Gece Nöbetten Çıkıp 2 Saat Yol Gidiyor”
Türkiye Kamu-Sen’in 2025 başında yayımladığı rapora göre, İstanbul’daki kamu çalışanlarının %62’si görev yaptıkları ilçede yaşayamıyor. Bunun en büyük sebebi kira fiyatlarının yüksekliği. Raporda, birçok polis memurunun gece vardiyasından çıktıktan sonra 1,5–2 saat uzaklıktaki evine döndüğü, öğretmenlerin ise sabah derse yetişmek için sabahın çok erken saatlerinde yola çıktığı vurgulanıyor.
Ankara’da görev yapan hemşire Büşra D., durumu şöyle aktarıyor:
“Hastanede yoğun tempoda çalışıyoruz. Geceleri nöbet var. Ama çalıştığım yere yakın bir ev tutmam mümkün değil. En az 1 saat mesafede kalıyorum. Hem güvenli değil, hem de çok yorucu. Ev kiraları yüzünden insanlar istifa etmeyi bile düşünüyor.”
Devlet Lojmanları Yetersiz Kaldı
Geçmişte kamu çalışanlarının barınma ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan devlet lojmanları, artık yeterli kapasiteye sahip değil. Türkiye genelinde yaklaşık 200 bin lojman bulunuyor, ancak bu sayı milyonlarca memurun ihtiyacını karşılamaktan uzak. Özellikle büyükşehirlerde lojmanların çoğu satıldı ya da özel kullanıma ayrıldı.
Uzmanlar, yeniden lojman politikalarının güçlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Şehir plancısı Dr. Levent Uslu, “Kamu çalışanlarının yaşadığı barınma krizi, kamu hizmetlerinin kalitesini de etkiliyor. İstanbul gibi şehirlerde, hizmet veren memurlar şehre tutunamaz hale gelirse, sağlık, eğitim ve güvenlik alanlarında ciddi sorunlar yaşanabilir,” dedi.
Çözüm Önerileri Tartışılıyor
Kamu sendikaları ve çeşitli meslek örgütleri, hükümete bir dizi öneri sunmuş durumda. Bunlar arasında;
-
Kamu personeline özel kira desteği verilmesi,
-
Büyükşehirlerde kamu çalışanlarına uygun fiyatlı sosyal konut projeleri yapılması,
-
Devlet lojmanlarının yeniden inşa edilerek artırılması,
-
Zorunlu görev bölgelerinde barınma hakkının güvence altına alınması gibi maddeler yer alıyor.
Ancak henüz bu önerilerin hiçbiri hayata geçirilmiş değil. Memurlar ise her geçen yıl daha da ağırlaşan ekonomik şartlar altında görev yapmaya devam ediyor.
Barınma hakkı sadece vatandaşlar için değil, kamu görevlileri için de anayasal bir haktır. Türkiye’nin dört bir yanında görev yapan memurlar, görev aşkıyla çalışırken en temel ihtiyaçları olan barınma konusunda da destek bekliyor.