Dolar 41,8130
Euro 48,4204
Altın 5.566,05
BİST 10.556,18
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Çar 19°C
Per 18°C
Cum 21°C
Cts 20°C

Dijital Sağlık Dönemi Başladı: Yapay Zekâ ve Akıllı Teknolojiler Tıbbı Nasıl Değiştiriyor?

Dijital Sağlık Dönemi Başladı: Yapay Zekâ ve Akıllı Teknolojiler Tıbbı Nasıl Değiştiriyor?
27 Temmuz 2025 15:20

Son yıllarda teknoloji, hayatın her alanını dönüştürürken sağlık sektörü de bu değişimden payını fazlasıyla aldı. Özellikle pandemi sonrası hızlanan dijitalleşme, tıbbın klasik yaklaşımlarını yeniden şekillendiriyor. Dijital sağlık teknolojileri, artık yalnızca geleceğin bir parçası değil, günümüz sağlık sistemlerinin temel taşı haline gelmiş durumda.

Peki dijital sağlık nedir? Kısaca tanımlamak gerekirse; mobil uygulamalardan giyilebilir cihazlara, yapay zekâdan uzaktan muayene sistemlerine kadar tüm dijital araçların, bireyin sağlığını takip etmek, yönetmek ve geliştirmek amacıyla kullanılmasıdır. Bu alandaki gelişmeler, hem hasta hem de sağlık profesyonelleri için devrim niteliğinde kolaylıklar sunuyor.

Örneğin, teletıp (uzaktan sağlık hizmetleri) sayesinde bir doktorla görüntülü görüşme yaparak tanı almak, reçete yazdırmak ve kontrol muayeneleri gerçekleştirmek mümkün hale geldi. Özellikle ulaşımı zor bölgelerde yaşayanlar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan bireyler için bu sistemler zaman ve maliyet tasarrufu sağlıyor. Türkiye’de de son yıllarda e-Nabız ve MHRS gibi platformlarla bu dijitalleşme ciddi ölçüde hız kazanmış durumda.

Giyilebilir teknolojiler ise bireyin kendi sağlığını takip etmesini kolaylaştırıyor. Akıllı saatler ve bileklikler aracılığıyla adım sayısı, kalp atış hızı, uyku düzeni ve hatta kandaki oksijen seviyesi gibi birçok hayati veri gün boyu ölçülebiliyor. Bu veriler hem bireyin yaşam tarzı farkındalığını artırıyor hem de doktorlara erken teşhis açısından değerli bilgiler sunabiliyor.

Bununla birlikte, yapay zekâ  sağlık alanında giderek daha fazla kullanılmaya başlandı. Gelişmiş algoritmalar, büyük veri analizleri yaparak hastalıkların erken teşhisinde kullanılıyor. Örneğin, yapay zekâ destekli görüntüleme sistemleri, bir radyoloğun gözünden kaçabilecek küçük tümörleri tespit edebiliyor. Kardiyoloji, onkoloji ve nöroloji gibi uzmanlık alanlarında AI, tanı koyma süreçlerini hem hızlandırıyor hem de doğruluk oranını artırıyor.

Ayrıca kişiselleştirilmiş tedavi yöntemleri de dijital sağlık sayesinde mümkün hale geliyor. Genetik verilerin analiz edilmesiyle bireyin hangi ilaçlara daha iyi yanıt vereceği ya da hangi hastalıklara yatkın olduğu belirlenebiliyor. Bu sayede “tek tip tedavi” yaklaşımından uzaklaşarak, her bireyin ihtiyacına özel sağlık çözümleri geliştirilebiliyor.

Ancak dijital sağlık teknolojilerinin yükselişi beraberinde bazı etik ve güvenlik sorularını da getiriyor. Özellikle kişisel sağlık verilerinin gizliliği, bu sistemlerin en çok tartışılan yönlerinden biri. Dijital altyapının siber saldırılara karşı korunması ve kullanıcı verilerinin izinsiz paylaşılmaması konusunda hem yasal düzenlemelere hem de teknik önlemlere ihtiyaç duyuluyor.

Bununla birlikte, teknolojik okuryazarlık düzeyi düşük bireylerin bu sistemlerden yeterince faydalanamaması da dikkat çeken bir başka sorundur. Dijital sağlık hizmetlerinin herkese eşit ve adil biçimde sunulabilmesi için hem eğitim hem de altyapı yatırımları büyük önem taşıyor.

Dijital sağlık teknolojileri, tıbbı daha erişilebilir, hızlı, kişiselleştirilmiş ve etkili hale getiriyor. Giyilebilir cihazlar, yapay zekâ, uzaktan sağlık sistemleri ve mobil uygulamalar; yalnızca doktorların değil, bireylerin de sağlık yönetiminde daha aktif rol almasını sağlıyor. Ancak bu dönüşümün sürdürülebilir ve etik bir şekilde ilerlemesi, teknolojik gelişmeler kadar sosyal sorumluluğu da gerektiriyor. Geleceğin sağlığı, bugünün dijital adımlarıyla inşa ediliyor.